Dünya genelindeki para politikası otoriteleri arasında yapılan bir araştırmaya göre, merkez bankalarının bu yıl da altın alımlarını artırması bekleniyor. Ayrıca, ABD doları varlıklarının önümüzdeki beş yıl içinde azalacağı öngörülüyor.
Jeopolitik belirsizlikler, yaptırımlara dair endişeler ve doların küresel konumuna yönelik soru işaretleri, merkez bankalarını tarihi seviyelerde altın stoklamaya yöneltti. Kısa süre önce euroyu geride bırakan altın, ABD dolarından sonra en büyük ikinci rezerv aracı haline geldi.
Altına talep rekor kırıyor
Yatırımcıların dalgalı piyasa ortamında güvenli liman arayışı, ocak ayından bu yana altın fiyatlarının yüzde 30 oranında yükselmesine yol açtı. Son iki yılda ise fiyatlar iki katına çıktı. Dünya Altın Konseyi’nin (WGC) anketine katılan merkez bankalarının %95’i, önümüzdeki 12 ayda altın rezervlerinin artmasını bekliyor. Bu oran, 2018’den bu yana yapılan yıllık anketlerdeki en yüksek seviye olarak dikkat çekiyor.
Ankete katılanların dörtte üçü, merkez bankalarının dolar rezervlerini önümüzdeki beş yıl içinde azaltacağı görüşünde. Araştırmaya 70’in üzerinde merkez bankası yanıt verdi. WGC yetkilisi Shaokai Fan, “Duyarlılık oldukça güçlü; tüm merkez bankalarının altın alacağına ve kendi kurumlarının da bu yönde hareket edeceğine dair güven yüksek” dedi.
Doların rolü zayıflıyor, altın öne çıkıyor
Merkez bankaları, altını elde tutmak için en önemli gerekçeler arasında kriz anlarındaki güçlü performansını, temerrüde düşmeme niteliğini ve enflasyona karşı koruyucu rolünü gösteriyor. Altın alımları, 2022 yılında Rusya-Ukrayna savaşı sonrası ABD’nin Rusya’yı küresel ödeme sistemlerinden dışlamaya yönelik hamleleriyle hız kazandı. Bu gelişmeler, özellikle gelişen ülkelerde dolar varlıklarından daha hızlı uzaklaşma sürecini tetikledi.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir katılımcı, “Son dönemdeki gümrük tarifeleriyle ilgili gelişmeler, doların güvenli liman algısını sorgulatırken; altınınkini daha da güçlendirdi. Rezerv yöneticileri bu zorlu dönemde altını, enflasyona karşı bir koruma kalkanı olarak görüyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, altının fiziksel bir rezerv aracı olması sebebiyle depolama maliyetleri ve lojistik işlemler açısından bazı dezavantajlar da barındırıyor.