Marka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mine Tozlu Biçer’den gündemi sarsacak basın açıklaması:
“Marka Yatırım Holding manipülasyon davasıyla ilgili basın açıklamamdır …
Çamura taş at sana sıçrasın !!!!
Yönetim Kurulu Başkanı olduğum Marka Yatırım Holding şirketinin hisseleri ile alakalı arayan kişilerin şirketimizde yatırımcı olduklarını söyleyerek iletişime geçmesi sonucunda 8 Mart 2023 tarihinde Onur Yılmaz adındaki şahıs şirket merkezine gelerek hisseleri topladığını ve hisseler üzerinde manipülasyon yapacağını söylemiştir.
Asla böyle bir şeye müsade etmeyeceğimi ve de yatırımcı mağduriyetine izin vermeyeceğimi söyleyerek kendisini tersleyip görüşmeyi sonlandırdım. Bu görüşmenin akabinde yönetim kurulunu toplayarak şirket hisselerindeki olağanüstü yükselişi de takip ettiğimiz için bu kişiler hakkında 13 Mart 2023 tarihinde kamu aydınlatma platformunda açıklama yaparak savcılık şikayetinde de bulunarak bu şahıslar hakkında şikayetçi olup, kamuoyunu da bilgilendirdik.
Şikayet ettiğimiz bu kişiler sosyal medya platformlarında gruplar kurarak yatırımcılar üzerinde bir algı oluşturarak benimle anlaştıklarını söyleyerek komisyon karşılığında marka hissesini pazarlamaya başladılar. Twitterda yaptıkları canlı yayınlara ve de bizzat tv programlarına çıkarak herkesi bu şahıslara inanmamaları konusunda isim isim uyarmama rağmen olağanüstü yükselişe ne yazık ki mani olamadım.
Yatırımcının daha fazla zarar görmemesi ve de daha sonrasında beni de bu işin içine sokacaklarını tahmin ettiğim için aldığım yönetim kurulu kararıyla borsa İstanbul’un şirketten açıklamasını istediği olağanüstü fiyat açıklamasını yapmayarak hisseleri dolaşıma kapattım. Hisselerin dolaşıma kapanmasıyla bu şahısların hisse aldırdığı yüzlerce kişi şirkete ve benim her türlü iletişim aracıma ulaşarak mağdur olduklarını ve onur Yılmaz ve yanındaki kişilere güvendikleri için pişman olduklarını söyleyerek yönetime destek olacaklarını belirtmeleri üzerine olağanüstü fiyat açıklaması yaparak tahtanın açılmasını sağlandım.
Bu aşamada bu şahıslar şahsımla alakalı her türlü tehdit ve de hakarette bulunarak organize bir çete şeklinde hareket ettiler .
Ve sonrasında başka şirket hisselerine girerek aynı manipülasyonlarını yapmaya devam ettiler . Hatta ben bizzat bu şirket patronlarıyla iletişime geçerek onlarında bu şahıslar hakkında şikayetçi olması gerektiğini söylememe rağmen diğer şirket patronları bu kişiler hakkında her hangi bir şikayette bulunmamışlardır.Şahsımın marka hissesi olmadığını bilen bu şahıslar take over adı altında yapacakları bu usulsüzlüklerle yatırımcı üzerinde algı oluşturarak kazanç sağlamışlardır.
Daha sonrasında sermaye piyasasının yapmış olduğu incelemeler neticesinde 2025 yılının Nisan ayında bu şahıslar tutuklanmışlardır.
Spk şikayetiyle başlatılan ve şikayete dayalı bir soruşturma dosyası olduğu için tarafıma yapılmış bir şikayet olmaması nedeniyle şahsımla ilgili her hangi bir suçlama yapılmamıştır.Tutuklandıktan aylar sonra Savcılık sorışturmasında birdenbire Onur Yılmaz ve de Murat Güler adındaki şahıslar itirafçı olacağız yalanıyla şahsımında bu işin içinde olduğunu söyleyerek 11 milyon lot hissem olduğunu ve bunları 6tl ile 11 tl arasında sattığımı söyleyip bu işten kazanç sağladığım itiraflarıyla beyanda bulunmuşlardır.
Ne yazık ki araştırma makamı olması gereken savcılık dosyanın şikayete dayalı bir dosya olmasına ve SPK nın benimle ilgili bir şikayeti olmamasına ve de tüm delillerin belgelerin lehime olmasına rağmen iddianame hazırlayarak dosyayı 3. Asliye ceza mahkemesine göndermiştir. 3. Asliye Ceza mahkemesi hakimi çok doğru bir kararla şahsım adına SPK ‘nın bir şikayeti olmadığını ve bu dosyanın şikayete dayalı bir dosya olduğunu belirterek savcının iddianamesini benim açımdan iade etmiştir.
Şahsımla ilgili Spk’nın bir şikayeti olmamasına rağmen, bu kişilerin yapmış oldukları iftiraları dikkate alıp beni bu şahıslarla ilişkilendirmek çok büyük bir hata ve de haksızlıktır. Bu kişiler hakkında şikayetçi olan şahsımdır ve de SPK benim şikayetlerim üzerine inceleme başlatmış ve de cumhuriyet savcılığına şikayette bulunmuştur.
Toplam 20.990.000 lotu olan marka hissesinde şahsımın 11 milyon lotu olmuş olsa ve bunlar dedikleri fiyatlardan satılmış olsa idi hissenin 2 ay gibi bir sürede 30 liralara gitmesi imkansızdı. Zaten Mkk kayıtları incelendiğinde de o dönem içinde hiç bir hisse satışımın olmadığı ayrıca hisse alan ve de satan kişiler ile ilgili hiç bir bağlantımın olmadığı da ortaya çıkacaktır. 11 milyon lot hisse ilk sermaye artırımında almış olduğum hisse adetidir. Ve o hisselerde 2017-2018 yılları arasında göz altı pazarından çıkartmak için aldığım bu şirketin borçlarını ödemek için yaptığım kap açıklamalarıyla şirket borcuna karşılık devredilmiştir. 11 milyon lotum olduğu yalanını hala bu hisselerin tarafımda olduğunu düşündükleri için söylemişlerdir.
Bütün belge ve bilgiler gösteriyor ki bu şahıslar kendilerini aklamak için şahsımı hayatın olağan akışına aykırı iftiralarla karalamaktadırlar .
İlerleyen süreçlerde haklılığım ortaya çıkacaktır. Ve bu şahıslar hakkında da şahsım adına yaptıkları iftiralar nedeniyle maddi ve de manevi olarak her türlü hukuki işlemler yapılacaktır.Ayrıca Onur Yılmaz ve Murat Güler adındaki şahıslar savcılık ve de karakol şikayetlerinde verdikleri ifadelerde 2 kez Spk başkanı Ömer Gönül ile görüştüklerini ve Spk başkanının onları take over konusunda desteklediklerini ve bu mücadeleden vaz geçmemeleri konusunda teşvik ettiklerini beyan etmişlerdir.
Bu iddia son derece önemli ve de vahimdir.
Hatta sonrasında Onur Yılmaz şahsi Twitter adresinden Spk başkanı ile ilgili bir Twitt atmış tehdit eder şekilde kapalı kapılar arkasındaki ses kayıtlarını yayınlayacağını belirtmiştir. Murat Güler bunu ifadesinde doğrulamış ve de bu kaydı dinlediğini belirttiği ifadeler tutanak altına alınmıştır. Bunlar savcılık iddianamesinde mevcuttur.
Şimdi soruyorum!
Halka açık bir şirket yönetim kurulu başkanı olarak Spk başkanı ile defalarca tekrarladığım görüşme talebim kabul edilmemişken ve de Spk başkanı ile bir kere bile görüşememişken uhdesinde 1 lot marka hissesi bulunmayan ve borsa manipülatörü olarak bilinen Spk dan ceza üstüne ceza almış ve de hakkında dava süreçleri devam eden bu şahıslar Spk başkanıyla makamında 2 kez nasıl görüşebilmiştir?
Benim hissem olmadığını bilen Spk başkanı bu şahısları takeover gibi bir konuda nasıl destekleyip onlara yol göstermiştir?
Bu şahısların vermiş olduğu ifadeler dikkate alınıyorsa neden Spk başkanı ile ilgili bu ifadeler araştırılmıyor? Ortada ciddi bir iddia bulunmaktadır.Bu şahısların bu iddialarına iftira gözüyle bakılırken şahsım adına söyledikleri neden itiraf adı altında doğru olarak dikkate alınmıştır . Bu çok manidar bir çelişkidir.
Ayrıca aynı kişiler başka şirket hisselerinde yaptıkları manipülasyonlar nedeniyle kısa bir süre önce SPK gündeminde gene yer alarak haklarında savcılık şikayetleri yapılmasına karar verilmiştir. Bakalım bu şahıslar bu sefer anlaştıkları ve de bizzat patron hisse satışı yaptıkları bu işlemlerle ilgili şirket patronlarının isimlerini verebilecekler midir?
Anlaştıkları, beraber hareket ettikleri ve de bizzat hisselerini sattıkları, pazarladıkları patronların isimlerini verdiklerinde alacakları cezanın daha büyük olduğunu bildikleri ve de bu patronlar üzerinden para kazandıkları için böyle bir şey yapamayacakları kesindir. Anlaşamadıkları ve de bugün içinde bulundukları durumun sebebini şahsım olarak gördükleri için hangi kişilerce yönlendiriliyorlarsa iftira atmanın kendilerini aklayacakları düşüncesiyle hata üstüne hata yapmaya devam etmektedirler.
Bu şahıslarla ilgili hiç bir anlaşmam ve de söyledikleri gibi hiç bir hisse satışından da bir menfaatim söz konusu değildir. Zaten bu konu Spk raporlarında da mevcuttur.Şikayete dayalı bir soruşturmada bizzat şahsımın şikayetiyle başlayan bu dosyada bu şekilde ilişkilendirmek son derece hatalı ve de üzücüdür .
Daha öncesinde Sedat Peker ile başlayan SPK gündeminde borsa İstanbul’da yapılan bu usulsüzleri de bizzat anlatmama rağmen şimdi bu şekilde suçlanmam çok manidardır.Borsa İstanbul’da şirket yönetim kurulu başkanı olduğum günden beri yatırımcıyı koruyarak, uyararak, manipülasyon yapanlara karşı göstermiş olduğum tutum ortadadır.
İlerleyen süreçlerde haklılığım ortaya çıktığında şahsım adına konuşan ve de asılsız iddialarda bulunarak karalamaya devam eden kişiler bugün yaşamış olduğum içinde bulunduğum duruma sebebiyet vermekten dolayı maddi ve de manevi kayıplarımın bedelini ödeyeceklerdir.
Adalet eninde sonunda yerini bulacaktır .Şirket yönetim kurulu başkanı olduğum günden beri kendime ve de yatırımcıma verdiğim sözü tutmaya devam edeceğim.
Marka yatırım holding şirketi halka açık bir şirkettir.
Patrona ve tahtacı diye nitelendirilen komisyonculara açık bir şirket değildir. Yatırımcı üzerinden para kazanmaya çalışan herkese ve de hertürlü sisteme karşı savaşım devam edecektir.
Biz yatırımcılarımızla büyümeye devam edeceğiz.
Sevgi ve de saygılarımla”
Global Media Yayın Platformları A.Ş olarak süreci yakından takip etmeye devam edeceğiz.