Ethereum eleştirmenleri kripto para piyasasının en hacimli ikinci parasının başarısız olduğunu söylüyor ancak destekçileri, kripto para biriminin ‘dijital petrol’ haline geldiğini öne sürüyor.
“Ethereum öldü” ya da “Ethereum iyi olacak” gibi iki uç görüş, dünyanın en değerli ikinci blok zincirinin durumu hakkında sosyal medyada uçuşan baskın iki söylem olarak öne çıkıyor.
Ethereum öldü mü?
Fortune’dan Ben Weiss’ın haberine göre, 2013’te tasarlanan Ethereum, 2016’da varoluşsal bir hack ve 2022’de dikkate değer bir teknolojik yükseltme dahil olmak üzere bir dizi dramatik iniş çıkış yaşadı. Ancak bu yıl, projenin mevcut ve gelecekteki yönüne ilişkin benzeri görülmemiş bir incelemeyi de beraberinde getirdi.
Bu eleştirilerin büyük bir kısmı, Bitcoin’in çok gerisinde kalan Ethereum fiyatından kaynaklanıyor. Dünyanın en değerli kripto para birimi, bir dizi rekor seviyeye ulaştı ve Wall Street yatırımcılarından yoğun ilgi gördü. Ethereum ise kripto para borsası Binance’in verilerine göre tüm zamanların en yüksek seviyesinden yaklaşık yüzde 50 oranında daha düşük bir seviyede, yaklaşık 2.500 dolar civarında işlem görüyor.
Ethereum’un cansız fiyat hareketi, bazılarını onun sonunu ilan etmeye yöneltiyor. Önde gelen bir Bitcoin destekçisi olan Max Keiser, X sosyal medya platformunda, “Ethereum öldü sadece henüz gömülmedi” diye yazıyor.
Bu bir abartı olabilir ancak Ethereum’daki fiyat düşüşünün geçici bir tökezlemeyi mi, yoksa destekçileri tarafından uzun zamandır geleceğin bilgisayarı olarak selamlanan blockchain’in vaadini asla yerine getiremeyeceğini mi yansıttığı noktasında sorular devam ediyor.
Komisyon ücretleri ve ölçeklendirme
Blockchain teknoloji firması Consensys’in CEO’su ve Ethereum’un kurucu ortağı Joseph Lubin, “Bitcoin birçok kez öldü… Ethereum birkaç kez öldü. Zorluklar olduğunda, onlardan ders çıkarırız” diyor.
Bu zorluklar, Kanada’dan Vitalik Buterin adlı 19 yaşındaki bir gencin yeni bir bilgisayar türü için bir fikri olduğu 2013 yılından beri mevcut. Büyük teknoloji firmalarının bulut bilişim üzerinde geliştiricileri engelleyebilecek sağlıksız bir tekele sahip olmasından korkan Buterin, bunun yerine blok zincirlerine yöneldi. O ve diğerleri, programcıların kodlarının kurumsal devlerin kaprislerine karşı bağışık olduğu merkezi olmayan bir blokzinciri tabanlı bilgi işlem platformu olan Ethereum’u yarattı.
Geliştiriciler kısa sürede Ethereum’a akın etti ancak etkinlikteki artış ‘komisyon ücretlerinde’ de bir artışa neden oldu. Kullanıcıların Ethereum’da birbirlerine varlık gönderdikleri her seferinde, kripto para birimiyle ödeme yapmaları gerekiyor; tıpkı Amazon’un bulut bilişim ağını kullanmak için kullanıcıların dolar ödemesi gerektiği gibi.
Tek fark, Ethereum’un komisyon ücretlerinin tek bir kurumsal varlık yerine, blokzincirini destekleyen merkezi olmayan bilgisayar grubuna dağıtılması. 2021 yılında Ethereum’daki diğer kullanıcılara birkaç dolarlık kripto para birimi göndermek bazen yüzlerce dolarlık ücretlere neden oldu ve geliştiriciler bu soruna bir çözüm aramaya koyuldu.
Ağın finansal değerinde gerileme
Ethereum’un eleştirmenlerinin söylediğine göre bu çözüm, ağın finansal değerinin bir kısmını emdi. Geliştiriciler, Ethereum’un çekirdek ağını hemen hızlandırmak yerine, Ethereum üzerine inşa edilmiş bir katman 2 blok zinciri, bir başka deyişle L2 sistemi geliştirdi. Arbitrum, Optmism ve Polygon dahil olmak üzere bu L2’ler, kullanıcı verilerini tek bir pakette birleştiriyor ve blokzincirinin her işlemi ayrı ayrı işlemesini istemek yerine bunu Ethereum’a gönderiyor.
Komisyon ücretleri bir gösterge ise, bu strateji işe yaradı. Glassnode’dan alınan verilere göre, 2020 yılı ortasındaki zirve seviyesinden bu yana Ethereum’daki işlem maliyetleri yüzde 99’dan fazla oranda düştü.
‘En deflasyonist kripto para’ olma hedefi
Ancak kripto yatırım şirketi Multicoin Capital‘in yönetici ortağı Kyle Samani, bu yaklaşımın Ethereum’un çekirdek ağını daha az değerli hale getirdiğine inanıyor. Samani, “Bir ağın doğrudan kullanıcı etkinliği olmadan sürdürülebilir veya değerli olmadığı temel görüşümdür” diyor.
Solana blok zincirinin tanınmış bir destekçisi olan Samani şunu savunuyor: “Kullanıcılar L2’lere geçti ve Ethereum’un kripto para biriminin fiyatını destekleyen bazı aktivitelerini tüketti.”
Ancak, blokzinciri savunucusu Enterprise Ethereum Alliance‘ın başkanı Paul Brody, kısa vadede Ethereum’un fiyatına odaklanmanın asıl noktayı kaçırmak anlamına geldiğini söylüyor. Brody, “Ethereum muhteşem bir dünya bilgisayarı. Ethereum’un her şey olmaya çalışmaması gerektiğini ancak asıl olarak Ethereum’un en iyi, en deflasyonist kripto para birimi olmaya çalışması gerektiğini düşünmüyorum” diyor.
Birinci katmana geri dönüş ve ‘dijital petrol’ senaryosu
Brody, Ethereum’un yükseltmelerinin, fiyatını yükseltmek için açık bir çalışma değil, kripto para birimine olan talebin artmasına neden olması gerektiğini ifade ediyor. Ethereum savunuculuk grubu Ethrealize’nin kurucu ortakları Danny Ryan ve Vivek Raman, geliştiricilerin üzerinde çalıştığı şeyin de bu olduğunu söylüyor. Ethrealize, Colorado’daki ETHDenver gibi büyük yıllık toplantılarda bir araya gelen ve blockchain etrafında şekillenen güçlü bir teknik ve kültürel topluluğun birçok kanadından biri olarak öne çıkıyor.
Ryan ve Raman, “Programcılar artık sadece katman 2 zincirlerinin ekosistemini değil, katman 1 ağının hızını da optimize ediyor” diyor. Ayrıca ikili, Wall Street ve büyük teknoloji firmalarının blockchain teknolojisini keşfetmesinin kripto para birimini satın almak için büyük bir akın yaratacağına inanıyor. Danny Ryan, “Varlığın değerli olması gerekmediğini iddia etmemiz gerektiğini düşünmüyorum” derken Raman, Ethereum’u ‘dijital petrol’e benzetiyor.
Raman, “Kurumlara, toplantılarımıza gittiğimizde ve ‘Hangisi bir medeniyet altyapısı, hangisi gerçek varlıkları güvenle dağıtabileceğiniz küresel, tarafsız bir altyapı?’ dediğimizde, Ethereum’un bariz bir seçim olduğunu işitiyoruz” diyor.
Ancak Wall Street devlerinin Solana gibi rakipler yerine Ethereum’u seçip seçmeyecekleri henüz belli değil. Yine de Ethereum destekçileri umutlu. Brody, “Eğer işimizi yaparsak ve herkesin iş yapacağı ilk yer olursak, o zaman varlık fiyatı kendi kendine hallolacak bir şey haline gelir” diyor.