Son 15 yılda ABD ekonomisinin gösterdiği direnç yatırımcıları da ileri taşıyan bir rüzgâr haline geldi. Ancak karamsar tahminleri boşa çıkaran büyüme dönemleri Amerikan borsalarında büyük bir kör noktaya da sebep oluyor.
Amerikan ekonomisinin son dönemdeki resesyon tehditlerinin tamamından kaçınabilmesi, ileride gerçek bir ekonomik gerileme dönemi yaşandığında yatırımcıların hazırlıksız yakalanmasına sebep olabilir. Insider’ın haberine göre, finans uzmanları hazırlıksız yakalanılan bir resesyonun çok daha tehlikeli olabileceği uyarısında bulundu.
ABD istihdam piyasası başta olmak üzere dünyanın en büyük ekonomisindeki aşağı yönlü riskler her geçen gün artıyor. Son dört aydır istihdam artışı zayıf, işsizlik oranı istikrarlı şekilde yükseliyor ve açık iş ilanları azalıyor. Buna karşın işsizlik başvuruları düşük seviyede kalmaya devam ediyor ve oran yükselmiş olsa da tarihsel olarak düşük seviyede.
Yine de ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell salı günü yaptığı açıklamada, işgücü piyasasında şu anda “anlamlı bir zayıflık” bulunduğunu söyledi.
Buna rağmen, büyük borsa endeksleri bu sinyalleri dikkate almıyor gibi görünüyor ve son aylarda sürekli yeni zirveler görüyor. Yatırımcıların Amerikan ekonomisinin gidişatına dair ne kadar iyimser olduğunu gösteren CBOE Volatilite Endeksi ve CNN’in Korku ve Açgözlülük Endeksi gibi ölçütler de piyasalardaki bu iyimser havayı gösteriyor.
Sevens Report Research’ün Kurucusu Tom Essaye, ekonomiye ilişkin resesyon beklentileri için, “Adeta teorik bir kavram gibi. Herkes bu ihtimale ilişkin uyarıda bulunuyor ancak bu ihtimal bir türlü gerçekleşmiyor” dedi.
Essaye, 2020’de pandemi sırasında resesyonun bir göz açıp kapayıncaya kadar sona erdiğini ve ardından piyasaların yükseldiğini hatırlattı. 2023’te faiz artışı endişesi vardı. Bu yılın başlarında da tarife şoku gündeme geldi, ancak bir resesyon henüz gerçekleşmedi. Essaye, ABD ekonomisinin 2008 Küresel Finans Krizi sonrası, 2009’dan 2020’ye kadar yaşanan tarihin en uzun ekonomik genişlemesi de dahil olmak üzere kesintisiz ekonomik büyüme dönemlerinden yararlandığını söyledi.
Essaye “Etrafınıza bakıyorsunuz ve ‘Bilmiyorum, belki de artık endişelenmemize gerek yoktur’ diyorsunuz” açıklamasında bulundu.
SEIA Yatırım Stratejisti Christine Sol da ABD ekonomisinin dayanıklılığına şaşırdığını belirtti ancak yatırımcıların resesyon riskine karşı kayıtsızlığının kendisini endişelendirdiğini söyledi.
Sol, “Tarihin en hızlı faiz artışlarını yaşadık ve hâlâ resesyon yok. Tarife şoku ve hızlı bir gerileme dönemi ile toparlanma yaşandı ama hâlâ resesyon yok” dedi.
Baş stratejist, “Biz müşterilerimize ‘çifte yönlü yaklaşım’ benimsemeniz gerekir diyoruz. Hem hücumu hem savunmayı doğru oynamanız gerekiyor. Zira, evet, geride kalmak istememelisiniz. Ancak aynı zamanda olağandışı bir şeyler olursa diye portföyde düşük volatiliteye sahip, kaliteli varlıklar bulundurmak da istiyoruz” açıklamasında bulundu.
Büyük Wall Street bankalarında ise resesyon ve ayı piyasası tahminleri son birkaç yılda neredeyse ortadan kayboldu.
Rosenberg Research’ün kurucusu David Rosenberg, ayı piyasası tahminleriyle tanınan bir ekonomist. Rosenberg artık, ekonomistlerin ve stratejistlerin daha önce yanıldıklarında resesyon öngörülerini tekrarlamaktan bile çekinir hale geldiklerini söyledi.
Rosenberg “Kimse resesyon çağrısı yapmak istemiyor. Çünkü 2022 ve 2023 bu tahmini yapıp yanılanlar için büyük bir utanç kaynağı oldu” dedi.
Ünlü ekonomist, “Yaygın inanış şu: 2022 ve 2023’te krizden kıl payı kurtulduğumuz için artık istihdam döngüsü sona erdi ve resesyonlar tarih kitaplarına karıştı. Bu klasik bir ‘sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer’ örneği” diye de ekledi.
Essaye ise şu anda piyasada dot-com dönemini anımsatan bir kayıtsızlık olduğunu belirtiyor. Yapay zekâya yönelik borsa coşkusunun internet balonunda yaşananlardan daha sağlam temelli olduğunu, zira bugünkü şirket bilançolarının gerçek ve ciddi olduğunu vurgulayan Essaye, yine de yatırımcıların hiçbir şeyin ters gitmeyeceğini düşündüğünü söyledi.
Essaye “Bu tavır kesinlikle ’90’ların havasını taşıyor. Bu denli bir kayıtsızlık endişelenilmesi gereken bir şey. Bir resesyonun sebebi değil, ama işleri daha kötü hale getirebilir. Çünkü insanlar hazırlıksız yakalanıyor” dedi.
