Global piyasalarda faiz oranlarındaki geri çekilmeni etkisiyle hisse senedi piyasalarına yöneliş Çin’de de etkisini gösteriyor. Çinli yatırımcılar, yatırım tercihlerinde zor bir döneme girmiş durumda. Eskiden seçenekler arasında cazip fırsatlar bulunurken, günümüzde öne çıkan acı gerçek şu: Hisse senetleri dışında neredeyse hiçbir varlık ilgi çekici değil.
Son dönemde CSI 300 Endeksi yapay zeka rüzgarı ve Donald Trump’ın Çin’e yönelik yumuşayan yaklaşımı sayesinde Nisan’daki dip seviyelerden %25’in üzerinde yükseliş kaydetti. Oysa para piyasası fonları veya varlık yönetimi ürünleri gibi seçenekler, uzun süredir getirilerde gerileme yaşıyor.
BORSANIN ALTERNATİFİ YOK
Bunun sonucu olarak eski boğa piyasası sloganı tekrar gündemde: “Hisse senetlerinin alternatifi yok.” 23 trilyon dolarlık tasarrufa sahip Çinli bireysel yatırımcılar borsaya geri dönmeye başlıyor ve bu gelişme, piyasayı yakından izleyen uluslararası şirketlerin de dikkatini çekiyor. BNP Paribas Exane Asya Pasifik Nakit Hisse Senedi Araştırmaları Başkanı William Bratton, tasarruf baskısının azaldığının altını çiziyor. Ona göre Çin’in devasa tasarruf havuzu, borsa için yapısal bir avantaj yaratıyor.
KÜÇÜK YATIRIMCI AKIŞI
Goldman Sachs’ın analizine bakılırsa, yükselişi şimdiye dek esas olarak kurumsal ve yabancı yatırımcılar tetikledi. Ancak küçük yatırımcıların akışı, asıl büyük hareketi başlatabilir. JPMorgan Chase’e göre 2026 sonuna dek hisse senetlerine 350 milyar doları aşkın ek fon gelebilir.
Ancak yatırımcıların gözünden alternatif varlıklar nasıl görünüyor? Öncelikle, nakit para Çin’de hep önemliydi; ama büyük bankaların beş yıllık mevduat faizleri 2020’deki %2,75’ten bugünlerde ancak %1,3’e kadar geriledi. Vadesiz mevduatta yıllık getirinin %0,05’e kadar düşmesi ise tasarrufu neredeyse anlamız hale getiriyor. Para piyasası fonlarında da durum farksız: Ülkenin en büyük fonlarından Yu’E Bao, 2024 başından beri getirilerinin yarısına yakınını kaybetti.
GAYRİMENKUL CAZİBESİNİ YİTİRDİ
Tahvil piyasasında da iştah zayıf. Devlet tahvillerinin 10 yıllık getirisi %1,8 düzeyinde ve bu, son beş yılın ortalamasının oldukça altında. Dahası, bazı faiz ödemelerinde vergi tahsilatının yeniden başlaması, cazibeyi iyice azaltıyor.
Belki de en dramatik dönüşüm, gayrimenkulde yaşanıyor. Geçmişte Çinlilerin bir numaralı yatırım tercihi olan emlak, dört yıl süren durgunluğun ardından hâlâ toparlanma sinyali vermiyor. Birçok aile birden fazla eve sahip olduğu için yeni talep oluşmuyor, Xi Jinping’in “evler spekülasyon için değil, yaşamak içindir” vurgusu da yatırım iştahını baskılıyor. Artık aile varlıklarının %58’i gayrimenkulde, bu oran 2021’de %74 idi. Hisse senedi ve diğer riskli varlıkların payı ise hızlı artıyor.
Varlık yönetimi ürünleri ve sigorta poliçeleri de Çin’de uzun süredir popülerdi. Ancak PYStandard verilerine göre, son iki yılda ortalama getiri %3’ün altına geriledi. Sigorta ürünlerinde de getiri oranı neredeyse yarı yarıya azaldı.
Peki ufukta hisse senetlerinden başka cazip bir fırsat var mı? ABD veya diğer büyük piyasalar zaman zaman ihtimal olarak ön plana çıkıyor. Ancak sermaye kontrolleri ve yurtdışına aktarılan paraya uygulanan %20’lik vergi, ortalama Çinli yatırımcı için bu yolu neredeyse kapatıyor.