Yüksek teknoloji ve stratejik üretim alanlarında artan küresel rekabet, çip endüstrisini daha da kritik hale getiriyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yayımlanan “Çip Endüstrisi ve Haberleşme Teknolojilerine Etkileri 2025” başlıklı raporda, Türkiye’nin bu alandaki fırsatları, riskleri ve öncelikleri kapsamlı biçimde ele alındı.
Çip sektörü dijital ekonominin merkezinde
BTK raporuna göre, yarı iletkenler ve çip teknolojileri yalnızca dijital altyapının değil, aynı zamanda savunma, sağlık, otomotiv ve iletişim gibi sektörlerin de temelini oluşturuyor. Özellikle yapay zeka, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik ve robotik teknolojilerin hızla gelişmesiyle birlikte işlemci gücüne olan ihtiyaç da büyük ölçüde arttı.
Son yıllarda, başta ABD ve Çin olmak üzere birçok ülke çip üretim kapasitesini artırmak için milyarlarca dolarlık yatırımlar yaptı. Türkiye de bu alanda yer almak için araştırma-geliştirme (AR-GE) bütçelerini artırıyor ve stratejik adımlar atıyor.
Elektrikli araçlar ve 5G, çip ihtiyacını katlıyor
Raporda, yerli elektrikli otomobil üretimi, 5G mobil ağ altyapısı ve savunma sanayisinde yaşanan gelişmelerin Türkiye’de çip ihtiyacını katladığına dikkat çekiliyor. Bugün bir otomobilde ortalama 1500 ila 3000 arasında çip kullanılırken, elektrikli araçlarda bu sayı daha da artıyor.
TOGG gibi yerli elektrikli araç projelerinin yanı sıra, global otomotiv markalarının Türkiye’de üretim planları olduğu da göz önüne alındığında, ülkenin çip ihtiyacının hızla yükseleceği tahmin ediliyor. 2023 yılında yaklaşık 1,5 milyon araç üreten otomotiv sektörünün, önümüzdeki dönemde bu rakamı artırması bekleniyor.
Türkiye’nin çip stratejisi: Yerli üretim ve uzun vadeli planlama
Coğrafi olarak jeopolitik risklerin tam ortasında yer alan Türkiye, tedarik zinciri sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Bu nedenle, BTK raporunda çip tasarımı ve üretimi konusunda orta ve uzun vadeli planlamaların yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Rapora göre, çip üretimi yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ulusal güvenlik açısından da stratejik önem taşıyor. Özellikle TÜBİTAK BİLGEM çatısı altında sürdürülen milli çip üretim projelerinin desteklenmesi, ileri teknoloji ürünlerin yurt dışına bağımlı olmadan geliştirilebilmesi açısından hayati öneme sahip.
Güvenli üretim için insan kaynağı ve altyapı kritik
Rapor, yüksek nitelikli mühendis ve bilim insanı istihdamının bu alandaki başarının temel anahtarı olduğunu belirtiyor. Üniversite-sanayi iş birliğinin daha da güçlendirilmesi, araştırma laboratuvarlarının desteklenmesi ve beyin göçünü tersine çevirecek teşviklerin sağlanması öneriliyor.
Ayrıca, 12. Kalkınma Planı kapsamında çip üretimiyle ilgili belirlenen adımların kararlılıkla uygulanması, Türkiye’nin bu stratejik sektörde küresel aktör olabilmesinin önünü açabilir.
KAYNAK: Teknolojinin Gündemi