İsrail- İran savaşının 8. gününde ABD’den iki hamle birden geldi. Trump, “Savaşa girip girmeyeceğimize iki hafta içinde karar vereceğim” derken, diğer taraftan da ABD ile İran arasında savaşın başlamasından bu yana ilk kez doğrudan bir görüşme gerçekleşti. Sızan haberlere göre ABD, İran’a “Uranyum zenginleştirmesini ülke dışında yapmasını” önerdi.
ANA HEDEF FORDO
Peki ABD-İran arasındaki en önemli anlaşmazlıklardan biri olan bu uranyum zenginleştirmesi nedir? ABD’nin ve İsrail’in ana hedefinde yer alan Fordo tünellerinin (yerin altındaki gizli nükleer tesis) özellikleri nelerdir? Nasıl imha edilebilir? BBC Türkçe’nin çeşitli kaynaklardan derlediği haber bu konudaki sorulara yanıt veriyor.
DAĞIN İÇİNDEKİ GİZLİ TESİS
Başkent Tahran’ın yaklaşık 96 km güneyinde, Kum kentine yakın bir dağın derinliklerinde bulunan Fordo gizli nükleer tesisleri, İran’ın nükleer hedefleri açısından hayati öneme sahip. İsraille birlikte ABD’nin de hedefinde olan bu tesisin; uranyum zenginleştirmede kullanılan santrifüjlerin yer aldığı iki ana tünel ile bir dizi daha küçük tünelden oluştuğu düşünülüyor.
İran’ın seçkin Devrim Muhafızları Ordusu tarafından kullanılan bir dizi tünelden oluşan Fordo’daki kompleks tüm dünyadan gizleniyordu. Ancak İran, Batılı istihbarat servislerinin tesisi ortaya çıkarmasının ardından 2009 yılında İran bu zenginleştirme tesisinin varlığını kabul etti. İran, İngiltere ile Fransa’yı birbirine bağlayan Manş Tüneli’nden daha derinde olduğu düşünülen Fordo nükleer tesisinin “sivil amaçlı” olduğunu savunuyor.
İSRAİL’İN FORDO’YU VURACAK GÜCÜ YOK
İsrail ise tesisi “varoluşsal bir tehdit” olarak görüyor ve nasıl yok edileceğinin planlarını tartışıyor. Ancak İsrail’in elinde Fordo nükleer tesisini vurabilecek kabiliyette bir silah yok. Bu tesisi yok edebilecek kadar güçlü bir bombanın yalnızca ABD’nin envanterinde bulunduğu düşünülüyor. Uzmanlara göre; böyle bir saldırı, Ortadoğu’daki savaşı çok daha tehlikeli bir noktaya taşıyabilir.
Fordo tesisi, yeraltındaki derinliği nedeniyle İsrail ordusu için ulaşılmaz zorlukta bir hedef. Bu tesiste anlamlı bir hasar yaratmak için yüzeyin çok altına nüfuz edebilecek özel bir “sığınak delici” mühimmat gerekiyor. İsrail’in elindeki mühimmatlar yalnızca 10 metre derinliğe kadar ulaşabiliyor.
ABD’NİN ELİNDEKİ 13.000 KG.’LIK BOMBA
Oysa ABD’nin envanterinde Fordo’yu vurabilecek güçte bir bomba mevcut: 13.000 kg ağırlığındaki GBU-57 “Massive Ordnance Penetrator” (MOP). Savunma istihbarat şirketi Janes’e göre MOP, ağır gövdesi ve büyük kütlesi sayesinde patlamadan önce yaklaşık 18 metre beton veya 61 metre toprak derinliğine nüfuz edebiliyor.
Ancak analistlere göre, Fordo’daki tünellerin yüzeyin 80-90 metre altında olması nedeniyle, MOP ile yapılacak bir saldırının bile tesisi tamamen yok etme garantisi yok.
Fordo’ya kıyasla çok daha sığ olan diğer yeraltı tesisi Natanz’ın, yaklaşık 20 metre derinlikte olduğu tahmin ediliyor. İsrail bu tesisi daha önce hedef almıştı ve uzmanlar Natanz’ın şu anda “ya ciddi şekilde hasar görmüş ya da neredeyse tamamen yok edilmiş” durumda olduğunu düşünüyor.
BBC’nin doğrulama servisi BBC Verify’a konuşan İrlanda Ordusu’ndan emekli Koramiral Mark Mellett, bu tür “sığınak delici” bombaların Fordo gibi bir tesisi yok edip edemeyeceğinin, tünellerin ne ölçüde güçlendirilmiş olduğuna bağlı bulunduğunu belirtiyor.
BOMBALARI TAŞIYABİLEN B-2 UÇAĞI
ABD’nin Fordo’yu vurmayı planladığına dair bir işaret, MOP bombalarını taşıyabilen B-2 hayalet bombardıman uçaklarının, İran’a 3 bin 700 km mesafede yer alan Diego Garcia üssüne konuşlandırılması olabilir.
B-2, 6,2 metre uzunluğundaki bu bombaları taşıyabilen tek bombardıman uçağı.
Nisan ayı başında Diego Garcia’da altı adet B-2 uçağı görüntülendi. Ancak bu uçakların hâlâ orada olup olmadığı, daha sonraki uydu görüntülerinde net şekilde görülmedi.
ABD SALDIRIYA KATILACAK MI?
ABD, şu ana dek İsrail’e doğru fırlatılan İran füzelerini düşürmeye yardım etse de İran topraklarına doğrudan bir saldırıya katılmadı.
Ancak BBC Verify’ın analizine göre, ABD bölgede daha geniş çaplı bir rol üstlenmeye hazırlanıyor olabilir.
Son günlerde ABD’den Avrupa’ya 30 adet askeri uçak taşındı. Bunların çoğu, savaş uçaklarını ve bombardıman uçaklarını havada yakıt ikmaliyle destekleyen KC-135 tipi tanker uçaklardan oluşuyor.